SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TIB BAHSİ

<< 3868 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا عَقِيلُ بْنُ مَعْقِلٍ قَالَ سَمِعْتُ وَهْبَ بْنَ مُنَبِّهٍ يُحَدِّثُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ النُّشْرَةِ فَقَالَ هُوَ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ

 

Câbir b. Abdullah'dan rivayet olunduğuna göre;

 

Rasûlullah (s.a.v.)'e nuşre (denilen tedavi usulü) sorulmuş da:

 

"O şeytan işidir" cevabını vermiş.

 

 

İzah:

İbn Mâce, tıb; Ahmed b. Hanbel, II, 294.

 

Nuşre: Avnü'l-Ma'bûd yazarının açıklamasına göre nuşre, kendisini cinlerin çarptığı zannedilen bir kimseyi tedavi için kullanılan bir nevî okuyup üflemekle yapılan tedavi usulüdür.

 

Bu tedavi usulünün uygulanması neticesinde hastayı rahatsız eden se­beplerin içinden çıkarak önüne dökülüp neşr olunacağı umulduğu için bu tedavi usulüne "nuşre" ismi verilmiştir.

 

Fethu'l-Vedûd yazarı bu mevzuda şöyle diyor: "Öyle zannederim ki bu tedavi usulü içerisinde şeytanların isimleri, ya da anlaşılmaz ibareler bulu­nan bir takım metinleri hastaya okumaktan ibarettir. Bu bakımdan bu teda­vi şeklinin bir nevi sihir olduğu kabul edilmiş, yapanlar hastanın içinde bu­lunan hastalığın bu yolla dökülüp saçılacağına inandıkları için de ona nuşre ismi verilmiştir."

 

Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte "şeytan işi" olduğu haber verile­rek yasaklanan bu asılsız tedavi yolu İslâmiyyetten önce araplar tarafından kesin sonuç alınacağına inanılarak uygulanan yaygın bir tedavi yolu idi. İs­lâmiyet gelince bunu yasakladı ve yerine Allah'ın izni ve iradesi ile şifalı ola­bilen bazı âyetleri ve Nebiin öğrettiği duaları okuyarak tedavi etme yolu getirildi ki bunu inşallah bu bölümün 18. ve 19. bablarında ayrıntılı olarak anlatacağız.